Bazen saatlerce hiçbir şey yapmadan otururum. Dışarıdan görenler böyle düşünür tabi yoksa ben çok iş yaparım. Düşünürüm. Uzun uzadıya düşünür, sayılamayacak kadar çok sigara içerim. Sonra kalkarım hiçbir şey olmamış gibi saatimi kurarım ve uyurum. Sabah erkenden kalkıp işe gitmem gerekiyor. Neden mi? Zamanını satan bir tüccarım ben, siz beden işçisi de diyebilirsiniz. Neden işçiyim? Çünkü düşünmek bu topraklarda para etmez. Buralarda itaat etmeniz gerekir. Ne olduğu hiç fark etmez itaat ettiğiniz sürece kazanırsınız. İtaat edenlerin ne sattığını anlamışsınızdır. Bir de umut satanlar çok para kazanır. Umuda çok ihtiyaç duyulan bir coğrafyada bunun olması gayet doğal. Peki umutsuzlar ne yapar biliyor musunuz? Düşünür. Düşündükçe daha umutsuz, umutsuz oldukça daha çok düşünür. Bu denge sabah alarmla bölünür. Döngü durmak bilmeden devam eder, mevsim hep kıştır. Bahar gelmez buralara.
Zaten yazı görenlerin sayısı o kadar azdır ki. Çocuklar
dedelerinden dinledikleri masallarda bilir. O çocuklar büyür. Bu sefer aynı
masallar televizyonlarda, gazetelerde karşısına çıkar. Kışın ortasında, güneşi
gördüğünden yaz zannederler. Sonra bir sonbahar yağmurlu bir havada ölürler.
Ortalama bir insan ömrü bu şekilde yaşanırken masalların gerçek olamayacağını
anlamadan yok olur, giderler.
Acı, en temel duygudur. Toprağa ne ekersen ek, acı
çıkabilir. Acının ilacı ise koşulsuz itaattir. Bu insanlar var ya, itaat etmeyi
bir gün bıraksa diğer gün kahrından ölürler.
Milyonlarca insanın gece gündüz bitmek bilmeyen bir istekle
aradığı şey ise, mutluluktur. Bugüne kadar bir gören oldu mu? Olduysa nerede
gördü, bilinmez. Ancak aramalar devam etmektedir, gören olursa, acilen 155’i
arayıp, bildirmesi önemle rica olunur.
Herkesin eksikliğini hissettiği lakin gözünden bile sakınıp
kimseye vermemeyi bırakın, en çok kendini mahrum ettiği şey ise, sevgidir. Kendini sevmek suçtur buralarda, öyle birini
görürseniz, orayı terk etmeniz sizin
iyiliğinizedir. Allah korusun size de bulaşır. Bu utançla yaşamayın daha
iyi.
Objektif olmak adına iyi bir şeyler de söylemek zorundayım.
Mesela buralarda herkes yalnızdır biliyor musunuz? Kimse kimseye destek olmaz,
herkes ne yapması gerekiyorsa kendisi yapar. Tam bir bireycilik vardır. Hatta o
kadar ileri seviyedir ki bu, önüne engel bile koyarlar. Başarı kolay kazanılan
bir şey değildir sonuçta. Sonra burada her şey dengelidir. Birazcık gülünce
bile hemen çok güldük, ağlamamız gerekiyor, derler.
Buralar çok güzeldir. Sebebi ise kimsenin bu güzelliklerle
ilgilenmemesidir. Herkesin ama herkesin birlik olduğu konularda vardır. Örneğin
para, herkes çok sever ve onun olması için her şeyi yapar. Bu dünyada gerçek
olan tek şey ise gelecek zamanın güzellik getirecek olmasına olan inançtır.
Yorumlar
Yorum Gönder