İnsan neden sever? İnsan neyi sever? İnsan neden sevmeli? İnsanlar neden hep sevilmek ister? Bu soruları çoğaltabiliriz lakin gerek yok. Önce yapmamız gereken sevginin ne olduğunu değil, ne olmadığını sorgulamaktır. Sevgi; namus, töre diyerek sevdiğini öldürmek değildir mesela. Bu eteği giyemezsin, benim hayatımda olacaksan annenden başka kadınla görüşmemelisin demek de değil. Sevgi beraberinde kıskançlığı, kısıtlamayı, şüpheyi getirmez. Bu yazı da asla sevginin tanımını göremeyeceksiniz. Bu amaçla gelenler için yazı bitmiştir...
-SON-
Okumaya devam ediyorsanız, tüm sevgi tanımlamalarını reddediyorsunuz
demektir. Bütün tanımlamalar sadece anlamı daraltır ve özellikle soyut
kavramlarda. Bu hataya düşmemek için sevginin ne olduğuna değil, ne olmadığına
bakmalıyız. Başka bir deyişle sevginin anlamını daraltmak yerine, yüzyıllardır
yazılan, çizilen, anlatılan ama asla anlaşılmayan aynı zamanda “hepimizde
fazlasıyla olan!” duygumuza karşı, bakışımızı genişletmeliyiz. Peki bunu nasıl yapacağız bu yazı da bunu da
bulamayacaksınız... “Tamam da bu yazı da ne bulacağız?” Dediğinizi duyuyorum.
Kendinizi bulacaksınız en azından öyle olmasını ümit ediyorum.
En çok sevdiğiniz şeye bakın, siz oradasınız ve orada
olmak isteyip istemediğinizi kendinize sorun, cevabınız olumluysa sizin için bu
yazı bitmiştir. Hoşça kalın...
Sanıyorum her şeyi hazır bekleyen, okuyup hemen
öğrenmeyi hedefleyenlerden arındıysak, devam edebiliriz. Yerküredeki olguların tamamı gibi sevgi de
inanmakla başlar. Hissetmekle devam eder, mantıkla biter. Bin yıllardır sevgi, mantıktan ayrı düşünülüp
bu doğrultuda davranılmıştır. Bu yanlıştır.
Doğrusunu kim söyleyecek peki? Mantık...
Yorumlar
Yorum Gönder