Hayatın akışı manzaralı güzel bir köşeye kuruldum. Yargılarım sandıkta kilitli kalmakla yetiniyor. Defterimin boş yapraklarını da doldurmuyorum. Sesim, susamış bir ağacın suyu çekişi duyulacak bir sessizliğe biat etmiş durumda.
Özgürlük istiyor kimileri. Kısıtlama olmadan davranmalı, düşüncelerimi özgürce haykırmalıyım diyorlar. Bok haykırırsın sen. Küreselleşmiş etiğin, ulusal etiğin, kültürel etiğin hatta mahallenin etiğinin oluşturduğu çerçevenin bir resmisin. Zincirlerini kendin kilitleyecek kadar özgür olacaksın.
Mutluluk istiyor kimileri. Duvarına sabitlediği kocaman ekranda gördükleri parıldıyor hayallerinde. Vaatlerden besleniyor ruhları. Maddi, manevi her şeyin zirvelerini zorlamak istiyorlar. Mutluluk denen zırvaya odaklanıp ter dökecekler, ağlayıp duracaklar bir ömür kadar.
Eğlenmek istiyor kimileri. Huzurun sadece gülmekten ibaret olduğunu sanan cahil sürüleri. Üzülmenin, öfkelenmenin, korkmanın ve daha birçoğunun ince ince işlenmiş güzelliğini yakalayamadan gelip geçiyorlar.
Kimileri isyan etmek istiyor, kimileri daha çok servet istiyor, yalnızlıktan korkanlar arkadaş, kabul görmüş hayat çizelgesine sarılanlar saygın bir meslek, evlenmek istiyor.
Manzaramdan daha çok gelip geçen var ama kalemimin kurak dönemine denk geldiler. Bahsedeceğim tek tek, mürekkebimi ıslatacak yağmur damlası ile.
Yorumlar
Yorum Gönder