“İnsan bazendir, daima değil,” diye bir cümle duydum arkadaşımdan kimin söylediğini bilmiyorum. Aslında bu önemli de değil, cümle ilk okuyuştu kulağa hoş geliyor değil mi? Cevap evet ama kanaatimce bu cümle şöyle olmalıdır. “İnsan bencildir daima.” Her işimizden bencillik akar. Her şeyi “ben”e göre planlarız, yaparız, duyarız. Önemli olan ‘ben’dir ama bunun için insanlara kızmak doğru değil. Bu yaratılışta, evrimde, doğada adına ne derseniz deyin mutlaktır. Zihinlerimiz ‘ben’ için düşünür, ’ben’ için yorumlar. Ben sadece ‘ben’i bilebilirim. ‘ben’i koruyabilirim. Aslında insanların sorunlarının temelinde bencil olması değil bencil değillermiş gibi davranması yatmaktadır. Davranışla, kelimeler çatışamaz. Eğer bu tezatlık olursa rahatsız hissederiz. Kimileri buna vicdan azabı der. Kimileri ise yalanın ağırlığı. Bunların da bir önemi yok. Hangi kelimeyle veya duyguyla ifade etmekten ziyade sorunun kaynağıyla ilgilenmeliyiz. Sebebi ise ben, ’ben’i bilmeden hayatımın hiçbir noktasında, insani olan iyi kötü duyguları tam olarak yaşayamam. Ben ‘ben’i tanımadığım için dünya da yaşamış değil var olmuş olurum. Bu varoluş ise bana sıkıntı, keder, mutsuzluk içinde ve en acısı kendime yabancı bir hayat sürmeme neden olur. Düşüncesi bile üzücü... Atalarımız “önce can sonra canan” derler. Hangi konu da olursa olsun kendi sorunumuzu çözmeden başkasının sorunuyla ilgilenmek aklımıza bile gelmez. Nedeni basit zihin önce ‘ben’i kurtarmak ister. Bir örnek vermek gerekirse ailemizle evde otururken deprem olduğunu hayal edin. Ne yaparız? Aklımıza ilk gelen kendimizi kurtarmak olur değil m? Anne evladından önce dışarı çıkabilir. Abi-abla kardeşine bakmaz bile. Bunda ayıplanacak ya da üzülecek bir durum yok bu gayet doğal. Aynı acıları yaşayan insanların iyi anlaşmasının sebebi de budur. Eşekten düşenin halini eşekten düşen anlar.
Görüldüğü üzere tüm canlılar da olduğu gibi insan doğasının gereğinde de hayatımızın merkezinde de kendimiz varız. Ama biz bir çeşit yönlendirmeler ve yanlış bilinçlenme ile ki bence en önemlisi ‘tutkularımız’ hayatımızın merkezine parayı, aşkı, vb. ‘ben’ haricinde herhangi bir şeyi koyduğumuzdan mutsuz ve çatışma içinde oluruz. Önce kendimize dürüst olmamız lazım. Bir şeyleri başarmamız için kendimizi tanımanın yollarını aramalıyız eğer ilk olarak kendimizi tanığımız da, kendimizi sevip saygı duyduğumuzda insani ilişkilerimiz de düzelecektir. İbn Rüşd: “Yumurta dıştan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur; içten bir güçle kırılırsa yaşam başlar; zira sahih dönüşümler hep içten gelir.” Diyerek aslında sorunu ve çözümü bir cümlede özetliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder